kıvılcım

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yanmakta olan bir maddeden sıçrayan küçük ateş parçası, alev, çakım, çakın, çıngı, şerare

Örnek:

1. Eşeledik külleri, kıvılcımlar parladı.

1. Eşeledik külleri, kıvılcımlar parladı.

2. Demir, taş vb. maddelerin güçlü çarpışmasından sıçrayan ateş durumundaki parçacıkları

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Harekete geçiren etken

Örnek:

1. Beyninde çakan şimşeğin kıvılcımları hemen ağzından saçılır.

1. Beyninde çakan şimşeğin kıvılcımları hemen ağzından saçılır.

4. gök bilimi , gök bilimi , gök bilimi , gök bilimi , Güneş yüzeyinde düzensiz aralıklarla görülen parlama