1. -i , -i , -den , -den , -i , -i , -den , -den , Sevgide veya kendisiyle ilişkili şeylerde bir başkasının ortaklığına, üstün durumda görünmesine dayanamamak
1. Mühür gözlüm seni elden / Sakınırım, kıskanırım
1. Mühür gözlüm seni elden / Sakınırım, kıskanırım
2. -i , -i , -i , -i , Herhangi bir bakımdan kendinden üstün gördüğü birinin bu üstünlüğünden acı duymak, günülemek, hasetlenmek, haset etmek
3. Esirgemek, çok görmek
1. Benden bir dilim ekmeği kıskanırdı.
1. Benden bir dilim ekmeği kıskanırdı.
4. -i , -i , -i , -i , Bir şeye, en küçük saygısızlık gösterilmesine bile dayanamamak
1. Her Türk, yurdunu kıskanır.
1. Her Türk, yurdunu kıskanır.
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yerinde olmayı istemek, imrenmek