kırışmak

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir yüzeyin düzgünlüğü bozulmak, kırışık oluşmak

Örnek:

1. Boynu uzamış, kararmış, yaşlı adamların boynu gibi kırışmıştı.

1. Boynu uzamış, kararmış, yaşlı adamların boynu gibi kırışmıştı.

2. Karşılıklı kırmak

Örnek:

1. Çocuklar yumurta kırışıyorlar.

1. Çocuklar yumurta kırışıyorlar.

3. Pazarlık etmek

4. -le , -le , -le , -le , Bahse tutuşmak

5. argo , argo , argo , argo , Bir şeyi eşit olarak paylaşmak