1. yakıp yıkarak, öldürerek, baskı veya etki yaparak büyük zarar vermek
1. Pakize'nin kırıp geçirdiği bir şeyi görmekten hasıl olacak tesiri temaşaya gelen çocuklara...
1. Pakize'nin kırıp geçirdiği bir şeyi görmekten hasıl olacak tesiri temaşaya gelen çocuklara...
2. çok sert davranarak darıltmak
3. tuhaf söz ve davranışlarla herkesi çok güldürmek
1. Hoşsohbet, şakacı bir insan olduğu için Kâzım Bey'le kaynatasını kahkahadan kırıp geçirir.
1. Hoşsohbet, şakacı bir insan olduğu için Kâzım Bey'le kaynatasını kahkahadan kırıp geçirir.
4. hayran etmek
1. Bir İspanyol şarkıcı var, Beyoğlu'nu kırıp geçiriyor.
1. Bir İspanyol şarkıcı var, Beyoğlu'nu kırıp geçiriyor.