kılçıklı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kılçığı olan

Örnek:

1. Kaşık Adası bilek kalınlığında, mor kılçıklı, yarım metre uzunluğunda zarganalarla doludur.

1. Kaşık Adası bilek kalınlığında, mor kılçıklı, yarım metre uzunluğunda zarganalarla doludur.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Pürüzlü, çapraşık, karışık

Örnek:

1. Bu iş pek kılçıklı, içinden nasıl çıkılır?

1. Bu iş pek kılçıklı, içinden nasıl çıkılır?