kesmek

fiil
İlgili Kelimeler:

kesyap, kesyapıştır, ateşkes

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak

Örnek:

1. İpi kesmek.

1. İpi kesmek.

2. Dibinden ayırmak

Örnek:

1. Ağaçları kesmek. Dalları kesmek.

1. Ağaçları kesmek. Dalları kesmek.

3. Düzgün parçalara ayırmak

Örnek:

1. Eti kesmek. Patatesi kesmek.

1. Eti kesmek. Patatesi kesmek.

4. Kesici bir araçla yaralamak

Örnek:

1. Nasıl sol elimle sağ elimi kesip biçeceğim?

1. Nasıl sol elimle sağ elimi kesip biçeceğim?

5. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ucunu almak

Örnek:

1. Saç kesmek. Tırnak kesmek.

1. Saç kesmek. Tırnak kesmek.

6. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Hayvanın başını gövdesinden ayırmak, boğazlamak

Örnek:

1. Koyun kesmek. Tavuk kesmek.

1. Koyun kesmek. Tavuk kesmek.

7. Son vermek, gidermek

Örnek:

1. Bu ilaç baş ağrısını keser.

1. Bu ilaç baş ağrısını keser.

8. Ara vermek

Örnek:

1. Bu üç zavallı bizden rahatsız oldular ve derslerini keserek çekildiler.

1. Bu üç zavallı bizden rahatsız oldular ve derslerini keserek çekildiler.

9. Bir şeyden yoksun bırakmak, vermemek

Örnek:

1. Yardımı kestiler. Ücreti ödemeyince telefonu kestiler.

1. Yardımı kestiler. Ücreti ödemeyince telefonu kestiler.

10. Akımı durdurmak

Örnek:

1. Şimdi belediye ile anlaşamayan müteşebbis cereyanı kesmiş.

1. Şimdi belediye ile anlaşamayan müteşebbis cereyanı kesmiş.

11. Belirtmek, kararlaştırmak

Örnek:

1. Gününü daha kesmedik.

1. Gününü daha kesmedik.

12. nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , Verilecek şeyin bir bölümünü alıkoyup vermemek

Örnek:

1. Ücretinden beş lira kesmişler.

1. Ücretinden beş lira kesmişler.

13. Para basmak

14. Azaltmak, güçleştirmek

Örnek:

1. Rüzgâr geminin yolunu kesiyor.

1. Rüzgâr geminin yolunu kesiyor.

15. İskambil kâğıtlarında destenin üzerinden bir bölümünü kaldırıp öte yana koymak

16. Geçişi önlemek

Örnek:

1. Yolu kesmek.

1. Yolu kesmek.

17. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Susmak

Örnek:

1. Kes artık yeter!

1. Kes artık yeter!

18. Hasta organı ameliyatla almak

19. Bölmek, ayırmak

Örnek:

1. Bulvarı kesen küçük sokaklardan biri.

1. Bulvarı kesen küçük sokaklardan biri.

20. Yazıyı, filmi kısaltmak

21. nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , Uydurmak, yalan söylemek

22. Rüzgâr, soğuk vb. çok etkili olmak

Örnek:

1. Rüzgâr yüzümü kesiyor.

1. Rüzgâr yüzümü kesiyor.

23. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Birini yermek, kötülemek

Örnek:

1. Hiç değil beni kesmeden edemez o.

1. Hiç değil beni kesmeden edemez o.

24. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Karşı cinsten birisini sürekli olarak süzmek, dikkatli bir biçimde bakmak

25. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Vahşice öldürmek

26. spor , spor , spor , spor , Oyuncuyu takım kadrosuna almamak