1. herhangi bir konuda eskiden kötü olan durumunu düzeltmek
1. Bir zamanlar benim de onların arasında bulunduğumu söyleyecek gibi oluyor fakat hemen kendimi toparlıyordum.
1. Bir zamanlar benim de onların arasında bulunduğumu söyleyecek gibi oluyor fakat hemen kendimi toparlıyordum.
2. bir konuda dikkatini yoğunlaştırmak
1. Tanıdığı hastanelerden birini tarif etmek için tekrar kendini toplamaya çalıştı.
1. Tanıdığı hastanelerden birini tarif etmek için tekrar kendini toplamaya çalıştı.
3. sağlığına kavuşmak
1. Geçen sene bir buçuk şişe içti, biraz kendini toparladı.
1. Geçen sene bir buçuk şişe içti, biraz kendini toparladı.
4. çeki düzen vermek
1. Seyfi, derhâl kendini topluyor ve hürmetle eğilerek uzaktan başıyla kadına bir selam veriyor, kadın mukabele ediyor.
1. Seyfi, derhâl kendini topluyor ve hürmetle eğilerek uzaktan başıyla kadına bir selam veriyor, kadın mukabele ediyor.