1. bilinci işlemez olmak, kendini kaybetmek, bayılmak
1. Gözlerini tezgâhın arkasındaki bir kapıya dikmiş ve kendinden geçmiş gibiydi.
1. Gözlerini tezgâhın arkasındaki bir kapıya dikmiş ve kendinden geçmiş gibiydi.
2. bir şey karşısında coşkuya kapılmak, duygulanmak
1. Oturduğu şiltenin üstünde ayağa kalkıyor; alevi artan bakışlarla kendinden geçmiş, bir elini dizine vurarak ... haykırıyordu.
1. Oturduğu şiltenin üstünde ayağa kalkıyor; alevi artan bakışlarla kendinden geçmiş, bir elini dizine vurarak ... haykırıyordu.
3. uykuya dalmak, uyuyakalmak
1. Ninniyi söyleyen anne kendinden geçeli belki bir hayli olmuştu.
1. Ninniyi söyleyen anne kendinden geçeli belki bir hayli olmuştu.