keçe

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapağı veya keçi kılının dokunmadan yalnızca dövülmesiyle elde edilen kaba kumaş

Örnek:

1. Belki on aile keçelerden, kilimlerden çergelerini meyve ağaçlarının altlarına kurdular.

1. Belki on aile keçelerden, kilimlerden çergelerini meyve ağaçlarının altlarına kurdular.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu kumaştan yapılan

Örnek:

1. Keçe çadırların içi biraz ısınsın diye yerlere, kilimlerin üstüne ayı postları serilmişti.

1. Keçe çadırların içi biraz ısınsın diye yerlere, kilimlerin üstüne ayı postları serilmişti.

3. Yere serilen halı, kilim vb. yünlü döşemelik

Örnek:

1. Yaz geldi, keçeleri kaldırmalı.

1. Yaz geldi, keçeleri kaldırmalı.