1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kaza sonucu, yanlışlıkla, bilmeden, kazaen, ezkaza
1. Kazara çarptım herifçioğluna, koyduğu şeytan minarelerinin üstüne kıçüstü düşüverdi.
1. Kazara çarptım herifçioğluna, koyduğu şeytan minarelerinin üstüne kıçüstü düşüverdi.
2. Rastgele, tesadüfen
1. Köşkün kapısından kazara postacı geçse sapsarı kesilirdi.
1. Köşkün kapısından kazara postacı geçse sapsarı kesilirdi.
Lisan : Arapça ḳażāʾ + Farsça -rā
Telaffuz : kaza:ra: