kazanmak

fiil
İlgili Kelimeler:

kazıkazan

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kazanç sağlamak

Örnek:

1. Bu beş lirayı bitirmeden ben para kazanmalıyım.

1. Bu beş lirayı bitirmeden ben para kazanmalıyım.

2. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Olumlu, iyi bir sonuç elde etmek

Örnek:

1. Böyle yazılara hiç cevap vermeyiz ve yazı çok ağırsa dava açarak çok defa kazanırız.

1. Böyle yazılara hiç cevap vermeyiz ve yazı çok ağırsa dava açarak çok defa kazanırız.

3. Çıkmak, isabet etmek

4. Edinmek, sahip olmak

Örnek:

1. Emniyetlerini kazanmak için bu esrar bir kimya gibi gizli kalmalıdır.

1. Emniyetlerini kazanmak için bu esrar bir kimya gibi gizli kalmalıdır.

5. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tutulmak, yakalanmak

Örnek:

1. Huy kazanmak.

1. Huy kazanmak.

2. Dert kazanmak.

2. Dert kazanmak.

6. Kendinden yana çekmek

Örnek:

1. Bu genç şairin dostluğunu kazanmak için hiçbir külfete katlanmadım.

1. Bu genç şairin dostluğunu kazanmak için hiçbir külfete katlanmadım.

7. -den , -den , -den , -den , Ele geçirmek, fethetmek, kazanç sağlamak

Örnek:

1. Düşmandan yer kazanmak.

1. Düşmandan yer kazanmak.

8. Yenmek, galip gelmek

Örnek:

1. İşte, kesin, muharebeyi bu manevi kudret kazanacaktır.

1. İşte, kesin, muharebeyi bu manevi kudret kazanacaktır.