kasıtlı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İsteyerek, bilerek yapılan, maksatlı

Örnek:

1. Bu yüzden İstanbul'un, perde perde sis ardına çekilmekteki ısrarını, kasıtlı bir husumet, kendisine yöneltilmiş bir hakaret gibi algıladı.

1. Bu yüzden İstanbul'un, perde perde sis ardına çekilmekteki ısrarını, kasıtlı bir husumet, kendisine yöneltilmiş bir hakaret gibi algıladı.