1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir işte, bir hareketle çok deneyim kazanmak
1. Öteki, çok kadınla oynaşmış ve hatta yatıp kalkmış, sevda damarları kaşarlanmış bir gençti.
1. Öteki, çok kadınla oynaşmış ve hatta yatıp kalkmış, sevda damarları kaşarlanmış bir gençti.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Hoşa gitmeyen bir harekete veya bir işe alışarak artık ondan üzüntü duymaz olmak
1. Bu vadideki kaşarlanmış idmanlarına rağmen onları da ara sıra atlatanlar bulunur.
1. Bu vadideki kaşarlanmış idmanlarına rağmen onları da ara sıra atlatanlar bulunur.