kararmak

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Rengi karaya dönmek, siyahlaşmak

2. Işık sönmek, kısılmak veya gücü azalmak

Örnek:

1. Hava iyice kararmış, caddenin bütün elektrikleri yanmıştı.

1. Hava iyice kararmış, caddenin bütün elektrikleri yanmıştı.

3. Ateş sönmeye yüz tutmak

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kederlenmek, canı sıkılmak

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Niteliğini yitirmek

Örnek:

1. Eşsiz hafızası sönüyor, sağduyusu kararıyordu.

1. Eşsiz hafızası sönüyor, sağduyusu kararıyordu.