1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok kara, her yanı kara, simsiyah
1. Düşündükçe kapkara, korkunç bir hayalet gözlerimi kapladı, başımın içi alev alev yandı.
1. Düşündükçe kapkara, korkunç bir hayalet gözlerimi kapladı, başımın içi alev alev yandı.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Her yanı karalara bürünmüş bir biçimde
1. Dağlar kül rengi bir aydınlığın içinde kapkara yükseliyorlardı.
1. Dağlar kül rengi bir aydınlığın içinde kapkara yükseliyorlardı.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sıkıntılı, zor
1. Nerede kaldı bunlar? Sel olup aktılar mı? / Kapkara bir günümde beni bıraktılar mı?
1. Nerede kaldı bunlar? Sel olup aktılar mı? / Kapkara bir günümde beni bıraktılar mı?
Telaffuz : ka'pkara