kapatmak

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir malı değerinden aşağı bir karşılıkla elde etmek

Örnek:

1. Evvelki hafta mühendis İlhami Bey'le karısı çok güzel bir bambu takımı kapattılar.

1. Evvelki hafta mühendis İlhami Bey'le karısı çok güzel bir bambu takımı kapattılar.

2. -e , -e , -e , -e , Kapamak

Örnek:

1. Emine aklını oynattı sandılar ve evine kapattılar, kapısını kilitlediler.

1. Emine aklını oynattı sandılar ve evine kapattılar, kapısını kilitlediler.

3. Bir kadınla nikâhsız yaşamak

4. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yayımını yasak etmek, yayımına son vermek

Örnek:

1. Gazete kapatmak.

1. Gazete kapatmak.

5. Herhangi bir yerin bütün masraflarını üstlenip başkalarını içeri almadan isteği doğrultusunda eğlenmek

Örnek:

1. Geçen gün Kristal'i kapatmış, vur patlasın, çal oynasın âlemi yapmış.

1. Geçen gün Kristal'i kapatmış, vur patlasın, çal oynasın âlemi yapmış.

6. Bitirmek, unutturmak, söz edilmesini engellemek

Örnek:

1. Sanatçılar arasındaki tatsız olayı kapatmak istiyordu.

1. Sanatçılar arasındaki tatsız olayı kapatmak istiyordu.