kanıt

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz, argüman

Örnek:

1. Kanıtı gazetenin ikinci sayfasındaki damızlık haberiydi.

1. Kanıtı gazetenin ikinci sayfasındaki damızlık haberiydi.

2. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Anlaşmazlık konusu olan şeyde, yargıcın kanılarını oluşturan şey, delil

3. mantık , mantık , mantık , mantık , Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek, delil