kama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Silah olarak kullanılan, ucu sivri, iki ağzı da keskin uzun bıçak

Örnek:

1. Bu bıçak, sapına bez sarılmış, küçük çapta bir kamaydı.

1. Bu bıçak, sapına bez sarılmış, küçük çapta bir kamaydı.

2. madencilik , madencilik , madencilik , madencilik , Açılmış olan boşluklarda tavan ve yanlardan taş veya cevher parçalarının düşmesini önlemek amacıyla tahkimat elemanları üstüne veya arkasına yerleştirilen bir tahkimat parçası

3. Kütüğü yarmak için kullanılan ucu sivri, yassı, enli çivi, takoz, kıskı

4. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Topun gerisini kapayan kapak

Örnek:

1. Köy değirmenlerinde top kaması döküldüğüne şahit oldum.

1. Köy değirmenlerinde top kaması döküldüğüne şahit oldum.

5. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Oyunda kazanılan her parti

6. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Oyunda sayı