kalıp kıyafet, kalıp sigarası, alçı kalıp, basmakalıp, baskı kalıbı, basma kalıbı, buz kalıbı, pasta kalıbı, silme kalıbı, yüz kalıbı
1. isim , isim , isim , isim , Bir şeye biçim vermeye veya eski biçimini korumaya yarayan araç
1. İstenilen kalıplarda ve istenilen nüanslarda heykeller yapılabilir.
1. İstenilen kalıplarda ve istenilen nüanslarda heykeller yapılabilir.
2. Biçki modeli, patron
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Genellikle küp biçiminde yapılan
1. Bir kalıp peynir.
1. Bir kalıp peynir.
2. İki kalıp sabun.
2. İki kalıp sabun.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gösterişli görünüş
1. Kalıbına bakarsan aslan gibi.
1. Kalıbına bakarsan aslan gibi.
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Biçim, durum
1. Muayyen bir kalıba girecek insana benzemiyordu.
1. Muayyen bir kalıba girecek insana benzemiyordu.
6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yenilikten uzak, özgün olmayan
Lisan : Arapça ḳālib