kalakalmak

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir şey veya durum karşısında şaşırmak

Örnek:

1. Baktılar ve ani bir komutla dondurulmuşçasına öylece kalakaldılar.

1. Baktılar ve ani bir komutla dondurulmuşçasına öylece kalakaldılar.

2. Güç durumda kalmak

Örnek:

1. Arka tekerler alıp başını geçti gitti. Kırk yolcu yolun ortasında kalakaldık.

1. Arka tekerler alıp başını geçti gitti. Kırk yolcu yolun ortasında kalakaldık.


Telaffuz : kala'kalmak