kahretmek, kahreylemek, kahrolmak
1. isim , isim , isim , isim , Yok etme, ezme, perişan etme, mahvetme
1. Her zulmü, kahrı boğmaya bir parça kan yeter.
1. Her zulmü, kahrı boğmaya bir parça kan yeter.
2. Derin üzüntü veya acı, sıkıntı
1. Hayatını alnının teriyle kazanan, yirmi yıllık geçmişi yalnız kahırlarla dolu bir Türk köylüsü.
1. Hayatını alnının teriyle kazanan, yirmi yıllık geçmişi yalnız kahırlarla dolu bir Türk köylüsü.
Lisan : Arapça ḳahr