kaçak


İlgili Kelimeler:

asker kaçağı, elektrik kaçağı, mektep kaçağı, okul kaçağı, pranga kaçağı, vergi kaçağı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir kapalı kaptan, bir borudan sızan gaz veya sıvı

2. Gizlice kaçırılmış olan mal veya madde

Örnek:

1. Şu âlâ kaçaktan birer sigara sarar mısınız?

1. Şu âlâ kaçaktan birer sigara sarar mısınız?

3. Av sırasında vurulamayan kuş

Örnek:

1. Malum a, kaçak diye avcının tüfeğinden kurtulmuş kuşlara denir.

1. Malum a, kaçak diye avcının tüfeğinden kurtulmuş kuşlara denir.

4. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bağlı bulunduğu yerden veya yasadan kaçan, uzaklaşan

Örnek:

1. Vapurda bir de kaçak Rus ailesi var.

1. Vapurda bir de kaçak Rus ailesi var.

5. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yasaca yapılması yasak olan veya yapılması için gerekli izin alınmayan

Örnek:

1. Kaçak kat.

1. Kaçak kat.

6. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yasaca belirtilmiş gerekli gümrük ve vergileri ödenmeden bir yere sokulan veya bir yerden çıkarılan

Örnek:

1. Öyle olduğu hâlde kaçak sigaramla hâli unutmaya çalışıyordum.

1. Öyle olduğu hâlde kaçak sigaramla hâli unutmaya çalışıyordum.

7. zarf , zarf , zarf , zarf , Yasalara, kurallara uymayarak, gizlice

Örnek:

1. Bütün harp müddetince babası ile İsviçre'de kaçak yaşadı.

1. Bütün harp müddetince babası ile İsviçre'de kaçak yaşadı.