kaldırım kabadayısı
1. isim , isim , isim , isim , Kendine özgü namus kurallarını esas alıp toplum kurallarının dışına çıkarak zorbalık yapan kimse
1. Ramazan, sertliği, zulmü ile ün salmış bir kabadayı idi.
1. Ramazan, sertliği, zulmü ile ün salmış bir kabadayı idi.
2. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Yürekli
1. Doğrusu kabadayı çocuktur.
1. Doğrusu kabadayı çocuktur.
3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Bir şeyin en iyisi, başta geleni
1. Bunun en kabadayısı yüz bin lira.
1. Bunun en kabadayısı yüz bin lira.
Telaffuz : kaba'dayı