iz


İlgili Kelimeler:

iz düşümü, ayak izi, parmak izi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare

Örnek:

1. Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm.

1. Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm.

2. Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti

Örnek:

1. Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı.

1. Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı.

3. Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ipucu, emare

Örnek:

1. Cinayet izleri.

1. Cinayet izleri.

4. Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser

Örnek:

1. O çağ uygarlığından iz kalmadı.

1. O çağ uygarlığından iz kalmadı.

5. matematik , matematik , matematik , matematik , Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit