iyi gün, iyi hâl, iyi huylu, iyi kalpli, iyi kötü, iyi niyet, iyi yürekli, iyiden iyiye, iyisiyle kötüsüyle, kafası iyi, pekiyi
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı
1. Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum.
1. Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum.
2. Bol, çok, aşırı
1. İyi yağmur yağdı.
1. İyi yağmur yağdı.
3. Uğurlu, hayırlı, iyilik getiren
1. İyi haber.
1. İyi haber.
4. Esen, sağlıklı
1. İyi ve sıhhatli olduğumu bildirebilirsiniz.
1. İyi ve sıhhatli olduğumu bildirebilirsiniz.
5. Yerinde, uygun
1. İyi bir cevap.
1. İyi bir cevap.
6. Doğru olan
1. İyisi bu işe karışmamaktır.
1. İyisi bu işe karışmamaktır.
7. Yeterli, yetecek miktarda olan
1. Bu yün, hırka için iyidir.
1. Bu yün, hırka için iyidir.
8. isim , isim , isim , isim , Öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan orta ile pekiyi arasındaki not
9. zarf , zarf , zarf , zarf , İstenilen, beğenilen, yerinde, yararlı, uygun bir biçimde
1. Bunun çocukları iyi çıktıkları için ölünceye kadar babalarına bakmışlar.
1. Bunun çocukları iyi çıktıkları için ölünceye kadar babalarına bakmışlar.