iskandil etmek

Anlamı:

1. deniz derinliğini ölçmek

2. soruşturmak, araştırmak

Örnek:

1. Evde kimsenin olmadığını telefonla iskandil ediyorlarmış diyor Bedri.

1. Evde kimsenin olmadığını telefonla iskandil ediyorlarmış diyor Bedri.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bir işin içyüzünü araştırmak, bilgi toplamak

4. argo , argo , argo , argo , gözetlemek

Örnek:

1. Cevizlerin altını iskandil ederek böğürtlen yığınının gölgesine sığındı.

1. Cevizlerin altını iskandil ederek böğürtlen yığınının gölgesine sığındı.