ısırmak

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Dişleri arasına alıp sıkmak

Örnek:

1. Dolu bir kadeh içti ve meze yerine alt dudağını ısırdı.

1. Dolu bir kadeh içti ve meze yerine alt dudağını ısırdı.

2. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dişleriyle koparmak

Örnek:

1. Ekmekten bir lokma ısırırken hole bakıyorum.

1. Ekmekten bir lokma ısırırken hole bakıyorum.

3. Rüzgâr sert esmek, keskin bir biçimde etkilemek

Örnek:

1. Ayaz insanın yüzünü ısırıyordu.

1. Ayaz insanın yüzünü ısırıyordu.

4. Kumaş dalamak, kaşındırmak