1. isim , isim , isim , isim , Hedefe varma, hedefi vurma
1. Bir kurşun isabetiyle öldü.
1. Bir kurşun isabetiyle öldü.
2. Piyango vb. şans oyunlarında, kazanma, çıkma, vurma
3. Öneri, düşünce veya söz yerinde olma
1. Gönderilecek askerin sekiz tabur olmasında büyük isabet vardır.
1. Gönderilecek askerin sekiz tabur olmasında büyük isabet vardır.
4. Yanılmama
5. Güzel rastlantı
1. Bize uğramanız isabet, biz de sizi arıyorduk.
1. Bize uğramanız isabet, biz de sizi arıyorduk.
6. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , `Çok güzel, iyi oldu` anlamlarında kullanılan bir seslenme sözü
Lisan : Arapça iṣābet
Telaffuz : isa:bet