inanmak

fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Bir şeyi doğru olarak benimsemek

Örnek:

1. Bizim şairlerimiz sanatın sanat için olduğuna inanırlar, başka bir ereği olabileceği akıllarına gelmez.

1. Bizim şairlerimiz sanatın sanat için olduğuna inanırlar, başka bir ereği olabileceği akıllarına gelmez.

2. Birini doğru sözlü olarak bilmek, güvenmek

Örnek:

1. Ben size inanırım.

1. Ben size inanırım.

3. Bir şeyin varlığını, doğruluğunu kabul etmek

Örnek:

1. Bu başın bir kadına değil, bir hamala ait olduğuna inanmak zor değildi.

1. Bu başın bir kadına değil, bir hamala ait olduğuna inanmak zor değildi.

4. Sevecek, güvenecek ve bağlanacak en yüksek varlık olarak bilmek, iman etmek

Örnek:

1. Tanrı'ya inanmak.

1. Tanrı'ya inanmak.

5. Kanarak aldanmak

Örnek:

1. Her reklama inanmayın.

1. Her reklama inanmayın.

6. İman etmek