inan

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İnanmak işi

2. Bir kimse veya şeyin doğruluğunu, büyüklüğünü ve gücünü sarsılmaz bir duygu ile benimseme

Örnek:

1. Kendi paylarına düşen fedakârlığı, devlet, millet uğrunda inanla, güvenle, umutla bir daha tazeliyorlardı.

1. Kendi paylarına düşen fedakârlığı, devlet, millet uğrunda inanla, güvenle, umutla bir daha tazeliyorlardı.

3. Tanrı'ya duyulan sınırsız inanış, iman, itikat