1. isim , isim , isim , isim , Haksız yere, yasa ve kurallara uymaksızın kayırma, arka çıkma
1. Onun için buraya kabul edilişimde bir iltimas seziyordum, buysa beni yerin dibine geçiriyordu.
1. Onun için buraya kabul edilişimde bir iltimas seziyordum, buysa beni yerin dibine geçiriyordu.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Birine herhangi bir konuda öncelik ve ayrıcalık tanıma
1. Şimdi bir de tavsiyeden iltimastan bahsediyorlar.
1. Şimdi bir de tavsiyeden iltimastan bahsediyorlar.
Lisan : Arapça iltimās
Telaffuz : iltima:sı