1. -le , -le , -le , -le , İlgi göstermek, alakalanmak
1. Tarlaları gezdim, okuluma gittim, çocukları tanıdım, köylülerle ilgilendim.
1. Tarlaları gezdim, okuluma gittim, çocukları tanıdım, köylülerle ilgilendim.
2. Birine karşı yakınlık duymak
3. Bir şeye karşı merak duymak
1. Devlet adamları da tiyatroyla yakından ilgilenmişlerdir.
1. Devlet adamları da tiyatroyla yakından ilgilenmişlerdir.
4. Görev gereği bir sorumluluğu yerine getirmek
5. Bakmak
6. Ağırlamak
7. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir konu üzerinde çalışmak, uğraşmak
1. Okulda ilgilendiği tek ders İngilizceydi.
1. Okulda ilgilendiği tek ders İngilizceydi.
8. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir şeyi çekici bulmak