1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bulunduğu yerden daha ileriye gitmek, yol almak
1. Vapur durmadan düdük çalarak ilerliyordu.
1. Vapur durmadan düdük çalarak ilerliyordu.
2. Vakit geçmek
1. Mevsimin ilerlemiş olmasına karşın hâlâ direnen bir iki gelincik ve papatya...
1. Mevsimin ilerlemiş olmasına karşın hâlâ direnen bir iki gelincik ve papatya...
3. Daha güçlü, daha etkili duruma gelmek
1. Ahbaplık ilerledi. Hastalık ilerledi.
1. Ahbaplık ilerledi. Hastalık ilerledi.
4. Daha iyi, daha yüksek bir düzeye, aşamaya erişmek, gelişmek, terfi etmek, terakki etmek
1. Tercüme ilerledikçe tuhaflıklar insanı rahatsız etmeye başlıyor.
1. Tercüme ilerledikçe tuhaflıklar insanı rahatsız etmeye başlıyor.