husumetkâr

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Düşmanlık besleyen, kin güden (kimse)

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Düşmanca

Örnek:

1. Eniştesinin saflığından cesaret alarak ablasının husumetkâr davranması, evdeki mevkisini güçleştiriyordu.

1. Eniştesinin saflığından cesaret alarak ablasının husumetkâr davranması, evdeki mevkisini güçleştiriyordu.


Lisan : Arapça ḫuṣūmet + Farsça -kār

Telaffuz : husu:metkâr