hızlı akın, hızlı hızlı, hızlı hücum
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çabuk, seri, süratli
1. Bir akşamüzeri her zamanki hızlı adımlarla geldi.
1. Bir akşamüzeri her zamanki hızlı adımlarla geldi.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Güç kullanarak
1. Hızlı vurmak.
1. Hızlı vurmak.
3. zarf , zarf , zarf , zarf , Çabucak
1. Bünyamin, gücünün yettiği kadar hızlı yürüyüp Haliç'e indi.
1. Bünyamin, gücünün yettiği kadar hızlı yürüyüp Haliç'e indi.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Uçarı, çapkın, hovarda
1. Doludizgin, bir bekârlığın tam tadını çıkaran, renkli, değişken, hızlı bir yaşam sürüyordum.
1. Doludizgin, bir bekârlığın tam tadını çıkaran, renkli, değişken, hızlı bir yaşam sürüyordum.