1. Müslüman olmak, İslam dinini kabul etmek
1. Önce onu sünnet ettirmiş, hidayete erdiği için adını da Hadi koymuş ve konağına almış.
1. Önce onu sünnet ettirmiş, hidayete erdiği için adını da Hadi koymuş ve konağına almış.
2. gerçeği görüp kabullenmek, aklı başına gelmek
1. Bizim gibi nice avareler burada hidayete ermişlerdir.
1. Bizim gibi nice avareler burada hidayete ermişlerdir.