hiç yoktan

Anlamı:

1. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Hiçbir sebep veya zorunluluk yokken, sebepsiz olarak

Örnek:

1. İki mahpus baş başa verip konuştuktan sonra hiç yoktan bir kavga çıkardılar, Emine'yi bir iyi dövdüler.

1. İki mahpus baş başa verip konuştuktan sonra hiç yoktan bir kavga çıkardılar, Emine'yi bir iyi dövdüler.