hesaplı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Satın alınabilen, bütçeye uygun, ekonomik

Örnek:

1. Hesaplı bir alışveriş.

1. Hesaplı bir alışveriş.

2. Parasını ölçülü harcayan, tutumlu

Örnek:

1. Hesaplı adam.

1. Hesaplı adam.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ayrıntılarıyla düşünülüp tasarlanmış, planlı, rasyonel

Örnek:

1. Servetini, bu çalışması, bu hesaplı yaşayışıyla yaptığı kanısındaydı.

1. Servetini, bu çalışması, bu hesaplı yaşayışıyla yaptığı kanısındaydı.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ölçülü davranan, ölçülü

Örnek:

1. Sana şu aşağıda yazacaklarıma ciddi, hesaplı, zeki olmayı kararlaştırdığım sabahların birinde başlamıştım.

1. Sana şu aşağıda yazacaklarıma ciddi, hesaplı, zeki olmayı kararlaştırdığım sabahların birinde başlamıştım.