hep beraber, hep bir ağızdan, hep birden, hepyek, heple hiç ilkesi
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Hiçbiri dışta tutulmamak veya eksik olmamak üzere, bütün, tüm olarak
2. Sürekli olarak, her zaman, daima
1. Hep böyle canına yandığımın, hep geç kalırım, hep treni kaçırırım.
1. Hep böyle canına yandığımın, hep geç kalırım, hep treni kaçırırım.
Lisan : Farsça heb