1. zarf , zarf , zarf , zarf , Az önce, daha şimdi, yeni
1. Memleketten henüz dönmüş, avlunun duvar dibinden yine mutfağa doğru yürüyordum.
1. Memleketten henüz dönmüş, avlunun duvar dibinden yine mutfağa doğru yürüyordum.
2. Daha, hâlâ
1. Henüz, yüreğimin bir yanı da söylenememiş, dışa atılamamış acılıklarla dolu.
1. Henüz, yüreğimin bir yanı da söylenememiş, dışa atılamamış acılıklarla dolu.
Lisan : Farsça henūz