hat bekçisi, hattıhareket, ana hat, dar hat, demir hat, dış hat, faturalı hat, faturasız hat, havai hat, hüsnühat, iç hat, kör hat, ana besleme hattı, ana kolon hattı, ateş hattı, avcı hattı, bağlama hattı, borda hattı, boru hattı, istiva hattı, karakol hattı, link hattı, pruva hattı, ring hattı, su hattı, telefon hattı, telgraf hattı, tramvay hattı, dış hatlar, iç hatlar, şehir hatları
1. isim , isim , isim , isim , Çizgi
2. Yazı
3. Ulaşım sağlayan bir taşıtın uğradığı yerlerin bütünü, yol, geçek
1. Demir yolu hattı. Otobüs hattı.
1. Demir yolu hattı. Otobüs hattı.
4. Elektrik akımı taşıyan tel veya kablo sistemi
1. Bir kablodan muhtelif hatlar çıkar.
1. Bir kablodan muhtelif hatlar çıkar.
5. Kanal
6. Savunma veya saldırma amacıyla bir araya getirilmiş asker dizisi
1. Dalga dalga ilerleyen hücum hatlarımız birinci düşman siperlerine girdi.
1. Dalga dalga ilerleyen hücum hatlarımız birinci düşman siperlerine girdi.
7. Sınır
8. Yüzü biçimlendiren çizgi veya kırışıklık
1. Kumral bıyıkları ve ölçülü yüz hatlarıyla her zamanki kadar yakışıklıydı.
1. Kumral bıyıkları ve ölçülü yüz hatlarıyla her zamanki kadar yakışıklıydı.
9. Biçim
1. Vücut hatlarını korumak lazım.
1. Vücut hatlarını korumak lazım.
Lisan : Arapça ḫaṭṭ