hariç

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dış, dışarı

Örnek:

1. Bu kitapların haricinde herhangi bir menfaat ummak, seraptan su ummak gibi olur.

1. Bu kitapların haricinde herhangi bir menfaat ummak, seraptan su ummak gibi olur.

2. Yabancı ülke, dışarı

Örnek:

1. On yıl hariçte kalmış.

1. On yıl hariçte kalmış.

3. zarf , zarf , zarf , zarf , Dışta kalmak üzere, dışında sayılmak üzere, müstesna

Örnek:

1. Dişçi koltuğu hariç, kim bir koltuğa oturursa kendini bir şey zanneder.

1. Dişçi koltuğu hariç, kim bir koltuğa oturursa kendini bir şey zanneder.


Lisan : Arapça ḫāric

Telaffuz : ha:riç