1. zarf , zarf , zarf , zarf , `Nerede, ne oldu, nerede kaldı` anlamlarında kullanılan bir söz
1. Çoban kaval çaldı sordu bülbüle / Sürülerim hani, ovam nerede?
1. Çoban kaval çaldı sordu bülbüle / Sürülerim hani, ovam nerede?
2. Karşıdakinin daha önceden bildiği bir şey kendisine hatırlatılmak istenildiğinde kullanılan bir söz
1. Kitap doğrusu görülecek nesneydi hani.
1. Kitap doğrusu görülecek nesneydi hani.
3. Verilen sözü hatırlatan sözün başına getirildiğinde sitem anlatan bir söz
1. Hani uykun vardı?
1. Hani uykun vardı?
4. Bazen `bari` anlamında kullanılan bir söz
1. Hani benim kim olduğumu bilmese.
1. Hani benim kim olduğumu bilmese.
5. `Doğrusunu söylemek gerekirse, kaldı ki, üstelik` anlamlarında kullanılan bir söz
1. Benim sormam hani yârenlik olsun, anlarsınız ya!
1. Benim sormam hani yârenlik olsun, anlarsınız ya!
Telaffuz : ha'ni