hafiflik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hafif olma durumu

Örnek:

1. Işık bol, sofra açık, kadehler pırıl pırıl / Bak, sessiz adımlarla yaklaşıyor yeni yıl / Omzuma koy başını bir gül hafifliğiyle

1. Işık bol, sofra açık, kadehler pırıl pırıl / Bak, sessiz adımlarla yaklaşıyor yeni yıl / Omzuma koy başını bir gül hafifliğiyle

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Rahatlık

Örnek:

1. Biraz su dökünüp hafiflik hissettikten sonra kalktılar.

1. Biraz su dökünüp hafiflik hissettikten sonra kalktılar.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Davranışları içinde bulunduğu toplumun ahlak anlayışına uymama durumu

Örnek:

1. Din adamına hafifliğin yaraşmayacağı, davranışlarında ciddiyetten uzaklaşmaması gereği hatırlatılır.

1. Din adamına hafifliğin yaraşmayacağı, davranışlarında ciddiyetten uzaklaşmaması gereği hatırlatılır.