1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Güzele yakın, güzel gibi
1. Kızı belki anasından biraz güzelce.
1. Kızı belki anasından biraz güzelce.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , (güze'lce) İyice, adamakıllı
1. Kadın keçiyi sağmış, çardağın suyunu çekmiş, etrafını güzelce süpürmüştü.
1. Kadın keçiyi sağmış, çardağın suyunu çekmiş, etrafını güzelce süpürmüştü.