1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Güneş ışınlarıyla aydınlanmış
1. Genç bir meltemle ferahlanan güneşli rıhtım kenarlarını aştık.
1. Genç bir meltemle ferahlanan güneşli rıhtım kenarlarını aştık.
2. Açık, aydınlık (hava)
3. Güneş ışınlarıyla yanmış
1. Ayşe'nin güneşli yanık ayakları, lekesiz pembe halıya gömülüyordu.
1. Ayşe'nin güneşli yanık ayakları, lekesiz pembe halıya gömülüyordu.