açgözlü, ahu gözlü, ak gözlü, badem gözlü, çekik gözlü, çıyan gözlü, gök gözlü, kaşlı gözlü, kıpık gözlü, lokma gözlü, menekşe gözlü, mühür gözlü, patlak gözlü, pek gözlü, sulu gözlü, tirşe gözlü, tokgözlü, yumuk gözlü
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gözü olan
2. Herhangi bir biçimde veya renkte gözü olan
1. Yeşil gözlülerin dünyayı yeşil görüp görmediklerine meraklanıp gezindiği çocukluk günlerini anlattı.
1. Yeşil gözlülerin dünyayı yeşil görüp görmediklerine meraklanıp gezindiği çocukluk günlerini anlattı.
3. Bölmesi veya gözleri olan
1. Mutfakta maltız zaten yanmaktadır, anne iki gözlü ocağı da tutuşturuyor.
1. Mutfakta maltız zaten yanmaktadır, anne iki gözlü ocağı da tutuşturuyor.
4. Deliği olan
1. Sık gözlü kalbur.
1. Sık gözlü kalbur.