1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyi görebilme alanı
1. Ondan evvel görüş açısı içine yandan giren bu uzun gölge bulanık bir karaltıdan ibaretti.
1. Ondan evvel görüş açısı içine yandan giren bu uzun gölge bulanık bir karaltıdan ibaretti.
2. Bakış açısı
1. Demek gerçekler, görüş açısına, çevrenin etki ve baskısına göre bambaşka biçimlere ve renklere giriyorlardı.
1. Demek gerçekler, görüş açısına, çevrenin etki ve baskısına göre bambaşka biçimlere ve renklere giriyorlardı.