öngörülmek
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Göz yardımıyla bir şey, bir varlık algılanmak, seçilmek
1. Görülünce vurulması için irade bile var.
1. Görülünce vurulması için irade bile var.
2. Gereken iş yapılmış olmak
1. İşimiz kolayca görüldü.
1. İşimiz kolayca görüldü.
3. Bir şeyin bulunduğu anlaşılmak, karşılaşılmak, rastlanmak
1. Yıllarca görülmemiş bir dostu kucaklar gibi hemşiresini öptü.
1. Yıllarca görülmemiş bir dostu kucaklar gibi hemşiresini öptü.
4. Kabul edilmek, sayılmak
1. Basılı oyunlar sakıncalı görülünce yok ediliyordu.
1. Basılı oyunlar sakıncalı görülünce yok ediliyordu.