görgü fukarası, görgü kuralları, görgü tanığı
1. isim , isim , isim , isim , Bir toplum içinde var olan ve uyulması gereken saygı ve incelik davranışları, terbiye
1. İçinde yaşadığımız aynı çevre, aynı görgü, beni tamamıyla onlara benzetmiyor.
1. İçinde yaşadığımız aynı çevre, aynı görgü, beni tamamıyla onlara benzetmiyor.
2. Bir kimsenin, yaşayarak ve deneyerek elde ettiği birikim, deneyim
1. Bu sanatçıların çoğunun başarısında dış ülkelerde edindikleri sahne görgü ve kültürü etken olmuştur.
1. Bu sanatçıların çoğunun başarısında dış ülkelerde edindikleri sahne görgü ve kültürü etken olmuştur.
3. Görmüş olma durumu
1. Görgü tanığı.
1. Görgü tanığı.